Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
clam culture
bir yerde yaşamak
Geçmiş
Cümleler
"bir yerde yaşamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir yerde yaşamak
dwell
f.
"bir yerde yaşamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
(bir yerde) yaşamak
base
f.
She is a costume designer
based
in New York.
New York'ta
yaşayan
bir kostüm tasarımcısıdır.
More Sentences
Phrasals
2
Öbek Fiiller
(bir yerde) yaşamak
dwell on (something)
f.
I try not to
dwell on
the past.
Geçmişte
yaşamamaya
çalışıyorum.
More Sentences
General
3
Genel
bir yerde sürekli kalmadan yaşamak
drift
f.
4
Genel
(bir yerde) yaşamak
cover
f.
5
Genel
(bir yerde) yaşamak
converse [obsolete]
f.
Phrasals
6
Öbek Fiiller
(bir yerde) yaşamak
hang out
f.
7
Öbek Fiiller
geçici olarak (bir yerde) kalmak veya yaşamak
camp out
f.
8
Öbek Fiiller
kısa bir süreliğine (bir yerde) kalmak veya yaşamak
camp out
f.
9
Öbek Fiiller
geçici olarak (bir yerde) yaşamak
stay at (something or some place)
f.
10
Öbek Fiiller
emekli olup başka bir yerde yaşamak
retire to (something or some place)
f.
11
Öbek Fiiller
emekli olup başka bir yerde yaşamak
retire to
f.
12
Öbek Fiiller
(bir yerde) yaşamak
dwell upon (something)
f.
13
Öbek Fiiller
(belirli bir yerde) yaşamak
lodge in
f.
14
Öbek Fiiller
(boş bir yerde) zaman geçirmek/yaşamak
rattle around (something or some place)
f.
15
Öbek Fiiller
(kocaman ve bomboş bir yerde) yaşamak/vakit geçirmek
rattle around (something or some place)
f.
16
Öbek Fiiller
(boş bir yerde) zaman geçirmek/yaşamak
rattle around in
f.
17
Öbek Fiiller
(kocaman ve bomboş bir yerde) yaşamak/vakit geçirmek
rattle around in
f.
Idioms
18
Deyim
hayatının geri kalanını (bir yerde vb) geçirmek/yaşamak
live out one's life
f.
19
Deyim
hayatının geri kalanını (bir yerde vb) geçirmek/yaşamak
live out one's days
f.
20
Deyim
hayatının geri kalanını (bir yerde, bölgede) geçirmek/yaşamak
live out days
f.
21
Deyim
(bir yerde) yaşamak
live out of (something)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir yerde yaşamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy